İlk alışverişe özel %25 İndirim kısa süreliğine aktiftir. Kampanya kullanım kodu yuzde25
Geleneksel internet modeli bizlere, herhangi bir zamanda bir çift uç ana bilgisayar arasında yalnızca tek bir yol olduğunu göstermiştir. İnternet uygulamaları, ağ simülasyon modelleri ve ölçüm araçları sözü edilen bu yol üzerinden çalışmaktadır. Ancak bununla birlikte, çoğu ticari yönlendirici yük dengeleyici yeteneklere sahiptir. Günümüze baktığımızda aktif kullanıcı sayısında yaşanan artışla beraber internet siteleri istikrarlı bir davranış sergilemelidir.
Bir internet sitesinin içerisinde bulunduğu yoğunluk ne kadar sık olursa olsun talep edilenleri karşılayabilecek durumda olabilmelidir. İnternet sitesi belirlenen kitlenin isteklerine karşılık verdiği müddetçe artış gösterebilir. Ancak bu artışla beraber internet sitesinde yeni gereksinmeler ortaya çıkmaktadır. Burada ortaya çıkabilecek bir yük dengesizliği sitenin performansını ciddi ölçüde etkileyebilecek sinsi bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada sunucular donanımsal olarak bu yükü uygun bir biçimde dengelemek durumundadır. Bu bakımdan load balancer (yük dengeleme) kullanımı önemli olmaktadır.
Daha net bir biçimde anlatacak olursak; sistemi ziyaret edenler, sunucu grubu olarak ifade edilen sunucular arasında belli bazı kurallar doğrultusunda verimli olarak ve sunucu grubu önünde yer alan yük dağıtıcı ile işi yapacak sunucular arasında eşit olarak dağıtılmakta; uygulama ile veri tabanı arasında oluşturulan yük dengeleme işlemlerini yapan sistemler “load balancer” olarak ifade edilmektedir. Bu şekilde yük dengeleme kullanımıyla sitenin performansı olumlu etkilenmekte ve verimlilik artmaktadır. Load balancer, bu yükü dağıttıktan sonra sistemin doğru bir biçimde işleyip işlemediği noktasında belirli sürelerde bir kontrol sağlayarak işleyişinde bozukluk olan sunucuları yönlendirmeye dair bir kaçınma halinde olabilir. Bunun neticesinde yük dengeleyiciler bir taraftan sistemin ölçeklenmesini sağlarken diğer taraftan yüksek erişilebilirlik oluşturmaktadırlar. Bu şekilde sağlıklı olarak işlemeyen sunucuya yeni istek gönderilmemiş ve kullanıcıların bu sorundan etkilenmesi engellenmiş olmaktadır.
Anlatılanlar doğrultusunda load balancer’ı somut örnekler üzerinden ele alacak olursak, yoğun bir trafiğin ortasında çeşitli yönlendirmelerle düzeni korumaya çalışan bir trafik polisini aklınıza getirebilirsiniz. Ancak bu noktada dikkat etmeniz gereken şey, trafik polisinin yönlendirdiği araçların aynı hedefe varmak istemelerine rağmen farklı yollara yönlendiriliyor olmalarıdır. Burada trafik polisinin yapmaya çalıştığı şey temel olarak yoğunluğu azaltmaya çalışmaktır. Çünkü ancak bu şekilde trafik akışı sağlanır ve verimli bir duruma gelebilir. Load balancer ile, uygulama güncellemeleri sistemde herhangi bir kesinti yaratmadan yapılabilir.
Yüksek erişilebilirliğe paralel olarak anlatılacak olursa, ilk olarak güncellenecek sunucuya yük dengeleyicilerin yönlendirilmesi otomatik olarak kaldırılır ve uygunluk kontrolüne tekrar cevap verene kadar bu sunucuya yönlendirme olmaz. Ancak güncelleme gerçekleştikten sonra yük dengeleyici, yeniden yönlendirmelere başlar. Bu şekilde işleyen süreç sunucu grubu için tekrarlandığında uygulama, herhangi bir kesinti oluşmadan yükseltilmiş olur. Load balancer, modern uygulamalar için vazgeçilmez bir noktayı oluşturur. Elimizdeki uygulamanın erişilebilirliğini artırmak ve sunucu sürekliliğini sağlamak için load balancer büyük bir öneme sahiptir. Kullanıcı deneyimleri bakımından dönem dönem ortaya çıkabilecek gecikmelere yönelik ve hızlı-performanslı bir süreç sağlamak açısından önemli bir gelişmedir.
Load balancer çalışma prensibi düşünüldüğü gibi kompleks bir yapıda değildir. İsteği sunucuya iletmesi iki aşamada gerçekleşir. İlk adımda sunucuların beklenen şekilde yanıt verip veremeyeceğinin kararına varılmakta; ardından da sunucular arasından seçim yapılması amacıyla bazı kurallar çerçevesinde iletim tamamlanmış olmaktadır.
Sizin seçebileceğiniz birkaç tür load balancer (yük dengeleme) yapılandırmasından söz edebiliriz. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Sunucu yük dengeleme ile hedeflenen, iş yüklerini kullanılabilirlik ve yetenekler üzerinden sunucular arasında dağıtmaktır. Sunucu yük dengeleyici yapılandırmalar, istekleri yönlendirme noktasında yukarıda da sözü edilen trafiğe güvenme eğilimi içerisindedirler.
Donanım tabanlı yük dengeleyiciler, yerleşik sanallaştırma yetenekleri içermektedir. Bu yetenekler tek bir aygıtta birden fazla sanal yük dengeleyici örneğinin kullanılmasını sağlamaktadır.
Bu yük dengeleme türü de yine sanal makinelerde çalışmaktadır. Virtual load balancer olarak ifade edilen yük dengeleme, fiziksel yük dengelemeyle karşılaştırılınca daha esnek bir durum yaratmaktadır. Yazılım yük dengeleyiciler, geleneksel hipervizörler, kapsayıcılar veya Linux süreçlerinde çalışmaktadır.
Bu yük dengeleme türü, yukarıda sözü edilen donanım ve yazılım tabanlı yük dengeleme türleri birleştirmek amacıyla sanal bir makinede yer alan özel bir aygıttan özel yük dengeleme yazılımını dağıtmaktadır. Bu noktada üzerinde durulması gereken nokta, sanal yük dengeleyicilerin sınırlı ölçeklenebilirlik ve otomasyon gibi mimari problemlere yönelik bir çözüm sunamayacağıdır.
Bulut tabanlı yük dengeleme, bir bulut altyapısı kullanmaktadır. Bir bulut altyapısı yük dengeleme için genellikle birden fazla seçeneğe sahip olmaktadır. Bu yük dengeleme türünde, hem ağ (katman 4) hem de uygulama (katman 7) dengelemesi yer alabilir. Bulut tabanlı yük dengelemenin örneklerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Konteyner yük dengeleme, sanal ve yalıtılmış uygulama örnekleri sağlamaktadır. Bunun yanı sıra etkinleştirilmesi, yük dengeleme kümeleri üzerinden gerçekleşmektedir. Bu noktada düzenleme sistemleri arasında öne çıkan sistem, kullanılabilirliği dengeleyebilmek amacıyla yükleri konteyner bölmelerine kurallar çerçevesinde dağıtabilen Kubernetes konteyner düzenleme sistemidir.
Load balancer yönetimi farklı çeşitlere ayrılır. Gelin, hep birlikte yöntemleri inceleyelim!
Bu yöntemle sunucuların sıralı bir biçimde seçildiği ve trafiğin bu sıralamaya göre paylaştırıldığı algoritmalardan söz edilir. Load balancer bu algoritmada, talep edilenlerden ilki için belirlenen sıralamadan ilk sunucuyu seçer ve ardından sıralamanın devamına doğru ilerler. Sıralamanın sonuna varıldığında yeniden baştan başlayarak sırayla aşağıya doğru seçim sürer. Daha net bir ifadeyle anlatacak olursak, sunucu havuzunda yer alan her sunucuya listeli bir biçimde dağıtarak sunucular arasında devamlı olarak eşit dağılım sağlanır. Trafik yoğunluğunun az ve sunucu özelliklerinin eşit olduğu bir durumda “Round Robin” en ideal yöntem olarak kullanılır.
Hashing yöntemleriyle, gelen pakette yer alan bir veri karmasına dayalı bir biçimde kararlara varılır. Bunun içerisinde, kaynağı oluşturan ya da hedeflenen IP adresi, bağlantı noktası numarası, URL ya da alan adı gibi alıcı pakette yer alan bağlantı ve başlık bilgileri vardır.
En az yanıt süresi yöntemi aşağıda sözünü edeceğimiz en az bağlantı yönteminden daha gelişmiş bir yöntemdir. Bir sunucunun isteğe cevap verebilmesi için geçen süreye dayanmaktadır. Verilecek cevabın süresi, sunucunun yoğunluğunun ve nasıl bir kullanıcı deneyiminin beklendiğini göstermektedir.
Yük dengeleyici, SNMP yoluyla bazı sunucular üzerindeki yükü sorgulamak amacıyla özel yükleme yöntemini kullanır. Araştırılmak istenen sunucu yükü (CPU kullanımı, cevabın süresi ve bellek tüketimi) belirlenebilir ve daha sonra taleplerin karşılanması için bunlar karıştırılabilir.
En az bağlantı yönteminde yük dengeleyici en az bağlantıya sahip sunucuyu seçmektedir. Bu yöntem trafiğin daha yoğun bir biçimde sonuçlandığı durumlarda önerilmektedir. Bu yöntemle, tüm sunucular eşit biçimde yüklenmekte; bu noktada özellikle yoğun saatlerde ortaya çıkabilecek en yüksek performansın gerçekleşmesine yardımcı olmaktadır.
Load balancer (yük dengeleme), erişilebilirliği ve sunucu sürekliliğini oldukça yüksek bir seviyeye çıkarmaktadır. Yük dengeleme kullanımı, site trafiğinin yoğun olduğu çoğu web sitesi tarafından dikkate değerdir. Bu noktada özellikle e-ticaret alanında kullanılmasına fazlasıyla önem verilir. Bunun yanı sıra yük dengeleme kullanımına en çok ihtiyaç duyulan zamanlarda, örneğin indirim günlerinde yoğun bir biçimde ziyaret edilen web siteleri ya da uygulamalar, kullanıcı deneyimini en yüksek seviyeye çıkarmak için yük dengeleme kullanır. Bunlara ek olarak aksaklık yaşamak istemeyen ve kullanıcı deneyimlerini kusursuz bir duruma getirmek isteyen finans sektörü de yük dengeleyicilerden yardım almaktadır.
Aynı zamanda sosyal medya uygulamalarına baktığınızda kimi zaman milyonlarca kişinin içerisinde bulunduğu bu trafik yoğunluğunu iyi bir biçimde yönetebilmek için de yük dengeleme kullanılır. Herhangi bir kullanıcı beklenti içerisinde bulunduğu herhangi bir sitenin ya da uygulamanın ona dönmemesinden memnun olmaz. Dolayısıyla load balancer (yük dengeleme) bu noktada oldukça büyük bir rol oynamakta ve bir tarafta sunucuları ve diğer tarafta da kullanıcıları desteklemektedir.
Bilgi bankasını detaylı olarak incelediniz, fakat ihtiyacınız olan bilgiyi bulamıyorsanız,
Bir Destek Talebi Oluşturun.